Şimdi, sürgünde.. evet evde,
Hızlı bir ömrün altmışında
senin için yakıyorlar mumu
Öyleyse sevin, olabildiğince sakin,
Çünkü başıboş bir ölüm aşırı kalabalıktan
şaşırdı sana giden yolu... ve erteledi seni
Harabelerin üzerinde meraklı bir ay,
gülüyor aptal gibi
İnanma seni karşılamak için yaklaştığına
O eski vazifesinde, yeni mart gibi...
Geri verdi ağaçlara özlemin isimleri
ve ihmal etti seni
Kadehin kırılışını kutla arkadaşlarınla.
Altmışında bulamayacaksın kalıcı yarını
şarkının omuzunda taşımak için onu... ve taşıması için seni
Seslen hayata, usta bir şaire yakışır şekilde:
Yavaş ilerle çekiciliğine ve hilesine güvenen kadınlar gibi.
Gizli bir çağrısı var her birinin:
Haydi gel / ne kadar güzelsin!
Yavaş ilerle, ey hayat,
görmem için seni bütün eksikliklerle çevremdeki.
Ne çok unuttum seni engininde kendimi ve seni ararken.
Ne zaman bir sırra ulaşsam senden
acımasızca dedin ki: Ne kadar cahilsin!
Seslen yokluğa: Sen eksilttin beni
Beni ise gelmiştim... tamamlamak için seni!
Şiir: Mahmûd Dervîş
Tercüme: Emre Özen