Bana deseler ki: Bu akşam burada öleceksin
Vaktin geri kalanında ne yaparsın?
- Kol saatine bakarım
Bir bardak meyve suyu içerim
Ve bir elma ısırırım
Rızkını bulmuş bir karıncayı düşünürüm uzun uzun...
Sonra kol saatine bakarım:
Sakalımı kesmek için hâlâ vakit var
ve suya dalmak için / Düşünürüm:
“Yazmanın bir süsü olmalı,
o halde mavi olsun elbise…”
Öğlene dek otururum, canlı bir halde, masamda
Göremem kelimelerde rengin izini
Beyaz, beyaz, beyaz...
Hazırlarım son öğle yemeğimi
İki kadeh şarap doldururum: Kendime
ve randevusuz gelecek olana.
Sonra iki rüya arasında dalarım öğle uykusuna.
Ama horultumun sesi uyandıracak beni...
Sonra kol saatine bakarım:
Okumak için hâlâ vakit var
Bir bölüm Dante’den ve yarım da Muallaka’dan okurum.
Ve hayatımın nasıl başkalarına gittiğini görürüm,
sormam onu kimin dolduracağını
- Bu kadar mı?
- Evet, bu kadar
- Peki sonra?
- Saçımı tararım
Ve şiiri; bu şiiri
çöpe atarım
Son moda bir İtalyan gömlek giyerim
İspanyol kemanlarından bir maiyetle uğurlarım kendimi
Sonra
yürürüm
mezarlığa!
Şiir: Mahmûd Dervîş
Tercüme: Emre Özen