Hızla geçti tren,
Ben geçmiş bir treni bekliyordum peronda,
Yolcular dağıldı günlerine...
Beni ise hâlâ bekliyorum
Kemanlar ağlıyor uzakta
Bir bulut götürüyor beni yanlarından
ve kırılıyor
Gizemli şeylere duyulan özlem
uzaklaşıp yaklaşıyordu,
Ne unutmak uzaklaştırıyor beni,
ne hatırlamak beni yaklaştırıyor
bir kadına
Bir ay dokunsa ona
Haykırır: Ben ayım
Hızla geçti tren,
Zamanım
benimle değildi peronda,
Çünkü saat farklıydı
Saat şimdi kaç?
Dün ve yarın arasındaki ayrılığın olduğu gün hangisi
Çingeneler göç ettiğinde?
Burada doğdum ama doğmadım
O halde bu tren tamamlayacak yavaş doğumumu
Ve yürüyecek ağaçlar çevremde
Burada var oldum ama var olmadım
Bu trende bulacağım
aralarında ölmüş bir nehrin iki yakasıyla dolu kendimi
Bir gencin öldüğü gibi
“Keşke bir taş olsaydı o genç...”
Hızla geçti tren, yanımdan geçti,
ve ben istasyon gibiyim,
bilmiyorum uğurluyor muyum
yoksa karşılıyor muyum insanları:
Hoş geldiniz, peronlarımda
bir kafe var,
bürolar,
güller,
telefon,
gazeteler,
sandviçler,
müzik
ve gelip bekleyecek başka bir şair için bir kafiye
Hızla geçti tren
Yanımdan geçti
Ben ise hâlâ bekliyorum
Şiir: Mahmûd Dervîş
Tercüme: Emre Özen